Şubat 6, 2025

Güncel Haberler ve Analizler – Meyzena Haber Portalı

Ekonomi, spor, teknoloji ve magazinin nabzı Meyzena’da! Güncel haberlerle dolu dünyamıza katılın!

‘Santorini’ açıklaması: O ilimizin Santorini felaketinden doğrudan etkilenme ihtimali sıfıra yakın

Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen ve 55 bin vatandaşın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında İzmir Valiliği anma programı düzenledi. İzmir İktisat Kongresi Binası’nda düzenlenen programa; İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege ...

Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen ve 55 bin vatandaşın hayatını kaybettiği 6 Şubat depremlerinin ikinci yılında İzmir Valiliği anma programı düzenledi.

İzmir İktisat Kongresi Binası’nda düzenlenen programa; İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Ordu ve Garnizon Komutanı İrfan Özsert, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, AFAD İl Müdürü Nazif Ekinci ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Altan İnanç katıldı.

Depremi yaşamış biri olarak tanık olduklarını anlatan Vali Alban, olası afetlerde felaketlerin önüne geçilebilmesi için tedbir ve sağlam yapı stoku vurgusu yaptı. Elban, ayrıca son günlerde Ege Denizi’nde Santorini Adası çevrsinde devam eden deprem fırtınalarına da değinerek İzmir için riskli bir durum olmadığını belirtti. Elban, şunları söyledi:

“CANLI KURTARDIĞIMIZ İNSAN SAYISI ÇIKARDIĞIMIZ CESET SAYISINDAN DAHA AZDI”

“Hatırlaması ve yaşaması zor bir olayı konuşuyoruz. Ben de 6 Şubat depremlerini yaşamış, o depremi görmüş ve o süreçte görev almış biriyim. Orada yaşanılan o kadar özel hikâyeler var ki… Her biri ders alınacak ibretlik olaylar, her biri insanın içini acıtan vahim durumlar, kahramanlık hikayeleri… 6 Şubat, okulların ikinci yarıyılın başladığı gündü. 04.17’de öyle bir sarsıntı başladı ki, saatlerce sürmüş gibi sarsıntı bitmek bilmiyordu. Sarsıntının şiddeti o kadar yüksekti ki evde ses gelmeyen yer yoktu. Evdeki her mobilya her malzemeden sesler geliyordu. Bu süreç o kadar uzun sürdü ki… Diğer illerimizde 2 dakikaya yakın sürdü ama Adana’da 13 saniye kadar daha fazla sürdü. Olay bittikten sonra tablonun ne olduğunu, depremin merkez üssünü de bilmiyorduk. Ama çok yıkıcı ve ağır tabloyla karşı karşıya olduğumuzu biliyorduk. 25 dakika içerisinde Afet koordinasyon Merkezi’ne intikal ettik. Orada hızlıca organize olup kısa bir süre içerisinde arama ve kurtarma faaliyetlerine başladık. Adana’da 418 vatandaşımızı kaybettik. Yıkıntı o kadar kötüydü ki… Arama kurtarma faaliyetlerini 24 saatte bitmesine rağmen canlı kurtardığımız insan sayısı çıkardığımız ceset sayısından daha azdı. Çünkü yıkılan yapıların niteliği, yapı kalitesi ve tekniği açısından kusurların olduğu yapılardı.”

“DAYANIŞMA GÜCÜ ÇOK YÜKSEK OLAN MİLLETİMİZ OLDUĞUNU GÖRDÜK”

Deprem bölgesinde vatandaşların dayanışmasını hatırlatan Elban, şu ifadeleri kullandı:

“Kısa sürede depremzede olduğumuzu unuttuk, bölgedeki illerin durumunun daha kötü olduğunu görünce bütün gücümüzü diğer illere verdik. İlk gün 7 binin üzerinde arama kurtarma ekibi Adana’ya geldi ve bölgeye sevk ettik. 10 binin üzerinde asker ve jandarma komandomuz geldi, bölgeye sevk ettik. 2 binin üzerinde sağlık çalışanımızı bölgeye sevk ettik. Çok kısa bir sürede orada da arama ve kurtarma faaliyetleri başladı. Ancak tablo o kadar ağır ve yıkım o kadar büyüktü ki oraya müdahale edebilmek için milyonlarca arama kurtarma personeli, milyonun üzerinde aramada kullanılacak ekipmanının olması gerekiyordu ki aynı anda yıkılmış tüm yapılara müdahale edilsin. Bu envantere baktığınızda kadar arama kurtarma ekibi, envanter… Dünyayı topladığınızda bunun 10’da 1’i bile etmiyor. Deprem bölgesinde iklim şartlarının zorluğuna rağmen o kadar çok kamu görevlisi, insan ve yardım ekibi aktı ki bölgeye… Ama tablonun ağırlığını düşündüğünüzde o kadar çok insanın yaptığı çalışma sanki azmış ya da eksikmiş gibi bir algı oldu. İnanılmaz fedakarlık hikayeleri, günlerce uyumayan arkadaşlarımızı, günlerce hiçbir şey yemeden hizmet etmeye çalışan o kadar çok insan… Orada devletimizin büyüklüğünü gördük. Devletimizin bu kadar araç gereci, yetişmiş personeli ve kaynağı var mıymış orada gördüm. Biz bu kadar güçlü bir millet miymişiz orada gördüm. Bir o kadar da milletimizle gurur duyduk. Büyüklüğü başka bir milletle ölçülmeyecek, dayanışma gücü çok yüksek olan milletimiz olduğunu gördük. Kısa süre içerisinde öyle bir organize olundu ve öyle bir hizmet verildi ki dış ülkelerdeki heyetlere anlatıldığında, rakamlar verildiğinde karşı taraftaki insanların inanmayı bırak anlamakta güçlük çektiklerini görüyoruz. 453 bin konut çok büyük bir ihtimal bu yıl sonunda hak sahiplerine tamamlanıp verilecek.”

“DEPREM ÖNCESİ HAZIRLIK ÇOK ÖNEMLİ”

Afetlerde önemli olanın afete hazır olmak olduğunun altını çizen Vali Elban, şunları kaydetti:

“Her şey fazlasıyla yerine getirilebiliyor. Ama getirilemeyen maalesef kaybedilen 53 binin üzerinde vatandaşımız. Felaketlerde önemli olan şey felaket geldiğinde o felaketten etkilenmemek, mümkünse hiç can kaybınızın olmaması, en az yaralanmayla atlatmak. Deprem öncesi hazırlık çok önemli. Depremdeki aynı fedakarlığı kötü durumdaki yapı stoklarının hızlıca yenilenmesi için göstermeliyiz. Hızlıca anlayış değişikliğine gidip çok hızlı bir şekilde bu yapı stoklarının yenilenmesi gerekiyor. Bir afet konuşulduğunda herkes endişeleniyor, çünkü yapılarımızın çoğuna güvenemiyoruz. Yapılış konusunda ve zemin konusunda sıkıntı olduğunu hepimiz biliyoruz. Güncel olarak yakınımızda depremler devam ediyor ve vatandaşlarımız endişeleniyor. Çünkü ilimizdeki yapı stokunun yüzde 70’i sorunlu.”

“ENDİŞE ETMEYE, TELAŞ YAPMAYA NEDEN OLACAK BİR DURUM YOK”

28 Ocak’tan bu yana Santorini’de devam eden deprem fırtınasına da değinen Elban, İzmir’in tehlikede olmadığını belirterek şöyle konuştu:

“Santorini civarında olan depremlerle ilgili… Bugün itibarıyla bini geçen deprem kaydedildi. Yaklaşık 800’e yakını 3 ve 4 şiddeti civarında. O civarda en sonra 1650’de bir deprem olmuş. Ancak biz, bu deprem fırtınasının başladığı ilk günden itibaren sadece meşhur olmak ya da sadece daha fazla tık almak için paylaşım yapanlar yerine bu işi bilen bilim insanlarıyla istişare halindeyiz. Onların bize ilettiği raporu paylaşmak istiyorum. Santorini civarındaki deprem fırtınası diye tabir ettiğiniz hareketlilik en son 2011 yılında da olmuş ve 14 ay sürmüş. O deprem hareketliliğinde ilimiz etkilenmemiş. Bilim insanlarının, AFAD ve MTA ortak görüşü bu civarda oluşan deprem hareketliliğinin doğrudan ilimizi etkilemesi beklenmiyor. Fay yapısı itibarıyla bizim ilimizi tetikleyecek fay söz konusu değil. Depremin olduğu bölgelerin ilimize uzaklığı 260-300 kilometre mesafe söz konusu. İlimizi Santorini kaynaklı bir tehlike beklemiyor. Orada Kolumbo Volkanı’nın faaliyete geçmesi konusunda eğer suyun altında oluşacaksa lav ve kül çıkışı olmayacak ama suyun dışında olması durumunda oradaki belli bir miktarın üstünde kül çıkmasına ve çıkacak külün de ilimize gelmesi o gün rüzgarın ilimize doğru olmasına bağlı. Gelse bile çok rahatsızlık verici düzeyde bir kül olması beklenmiyor. Denizde depremin olması durumunda tsunami etkisinden bahsediliyor. Bu da sadece insanlara endişe vermek için yapılan açıklamalar. Öyle bir tsunaminin ilimiz kıyılarına maksimum 60-70 santimetre dalga oluşturması bekleniyor. Öyle bir dalga hareketini bizler zaten fark etmeyeceğiz. Dolayısıyla ilimiz, depremsellik açısından riskli olan illerden biri. Kendi depremi olabilir. Ama Santorini civarında devam eden deprem fırtınası kaynaklı ilimizin o felaketten doğrudan etkilenme ihtimali sıfıra yakın. Vatandaşlarımızın, valiliğimizin ve diğer resmi kurumların açıklamalarına ve bilim insanlarının açıklarına itibar etmelerini istiyorum. Endişe etmeye, telaş yapmaya neden olacak bir durum yok. Biz valilik olarak tüm hazırlıklarımızı yaptık. Bu hazırlıklarımıza istinaden hem bilim insanları hem de AFAD başkanımızla koordineliyiz. Erken uyarı sistemiyle ilgili araç gereçler geldi. Bir afet olması durumunda benim başkanlığımda yer alan ve burada görev alması gereken 49 kurum var. Bütün kurumları da burada görelim. Biz faaliyetlerimizi ve planlarımızı güncel olarak kontrol ediyoruz. Personel ve araçları kontrol ediyoruz. İlimizdeki olası bir afete karşı tüm kurum ve kuruluşlarımız hazır. Endişeye mahal verecek bir durum söz konusu değil.”

Ekinci: “Afete müdahale konusunda 1999’a göre iyi durumdayız”

Programda konuşan AFAD İl Müdürü Nazif Ekinci, depremlere müdahale konusunda 1999 kıyası yaparken kentsel dönüşümün önemine de dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Depremde ülke olarak sarsıldık. Afet bölgesinde intikal etmişken ve yaraları sarmaya çalışırken 7.6 büyüklüğünde ikinci bir depremle karşı karşıya kaldık. Bu, o zaman kadar rastlanmış bir durum değildi. O yüzden asrın felaketi dendi. Özellikle 120 bin kilometrelik bir alan etkilendi. İlk dakikadan itibaren bütün kaynaklarımız seferber edilerek afet bölgesine bütün unsurlarımızla koştuk. 53 bin 500 vatandaşımızı kaybettiğimiz depremde 120 bin vatandaşımız da yaralandı. 6 Şubat depremleri sonrasında bölgeden 5 milyon civarında vatandaşımız diğer illere tahliyeleri gerçekleştirildi. Bölgedeki vatandaşlarımıza geçici barınma sağlandı. Afet olduğunda afete müdahale konusunda 1999’a göre iyi durumdayız. Türkiye’nin gelmiş olduğu bu noktayı, özellikle afet öncesi alınabilecek önlemler konusunda riski azaltabilecek birtakım tedbirleri hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunun içinde öncelik yaşadığımız mekânlar. Ülkemizde kentsel dönüşüm seferberliği var. Fakat yapı stokunu göz önüne aldığımız zaman Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’mızın söylemiyle 20 yıla ihtiyacımız var. Ancak afetler bugünlerde de sıklıkla yaşadığımız gibi bize bu zamanı vermiyor. O nedenle iyi organize olarak ve kaynakları daha etkili kullanarak bu dönüşümü sağlamalıyız.”